Pandemi Döneminde Beslenme Ankara
Pandemi Döneminde Beslenme
PANDEMİ DÖNEMİNDE BESLENME
Bir süredir hayatımızın çoğunu etkileyen pandemi süresince kendimizi var olan virüse koruma da en etkili yöntem bağışıklık sistemimizi güçlendirmektir. Bu dönemde bağışıklığımızı güçlendirirken aynı zaman dengeli beslenme, su tüketimi ve yeterli düzeyde fiziksel aktivite de çok önemlidir. Süreç sebebi ile evlerde geçirdiğimiz vakit çoğaldı ve buna bağlı olarak günlük fiziksel aktivitelerde azalma, sıkıntı ve stres sebebiyle sağlıksız ve aşırı beslenme gibi durumlarla karşı kaşıya kalındı. Güçlü bir bağışıklık sisteminin temeli beslenmedir. Dengeli ve yeterli bağışıklık destekleyici bir beslenme düzeni ile vücut direncimizi arttırarak kendimizi virüslerden korumak mümkündür.
Bağışıklık destekleyici beslenmenin en önemli kuralı her besin grubundan dengeli ve yeterli miktarlar da tüketmektir. Bu dönemi olabildiğince sağlıklı atlatabilmek için günlük beslenmemizde yer verdiğimiz besinleri protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olması dengeli beslenme yönünden büyük önem taşımaktadır. Bol meyve, sebze ve sülfür içerikli besin tüketimi bağışıklığımıza büyük oranda katkı sağlamaktadır. Hafta da 2 gün balık tüketimi de sağlıklı beslenme açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemine etkileri bilinen ve oldukça büyük katkıları olan D vitamini, Omega-3, prebiyotik, probiyotik ve C vitamini gibi destek besin takviyelerin tüketimine de özen gösterilmelidir.
Diğer bir yandan bu dönemde şeker, şeker içeriği yüksek besinler, hamur işi besinler, hazır yiyecekler, gazlı ve şekerli içecekler, paketli gıdalar, yüksek tuz içerikli gıdalar ve işlenmiş gıdaların tüketimini de azaltmak en doğrusudur. Yeterli ve dengeli beslenerek bağışıklığımızı güçlendirmeye gayret ettiğimiz bu dönemde önemsiz gibi gözüken pişirme yöntemleri de bu sürecin önemli bir parçasıdır.
Pişirme yöntemi olarak, buharda pişirme (haşlama), ızgara veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Bağışıklık güçlendiren besinler denince aklımıza ilk gelen meyve ve sebzelerdir. Hasta olduğumuzda ilk olarak C vitamini yüksek meyveler tüketmeye başlarız çünkü C vitamini bağışıklık sistemine en büyük destek veren mineraldir. Portakal, limon, mandalina gibi turunçgiller yüksek C vitamini içeriği sebebiyle bağışıklık güçlendirici meyvelerin en başında gelmektedirler. Bilinenin aksine C vitamini içeriği en yüksek besinler turunçgiller değil biberlerdir. Özellikle kırmızı biberdeki C vitamini içeriği ortalama bir portakalınkinin 3 katıdır. C vitamininin enfeksiyonlarla savaşmanın ve bağışıklık oluşum sürecinin en büyük rolüne sahip akyuvar üretimini arttırdığı bilinmektedir. İnsan vücudu C vitamini üretmediği gibi depolamadığı için günlük C vitamini tüketimi özellikle bu dönemde bağışıklığımızı ayakta tutabilmek için çok önemlidir.
Bağışıklık sistemi için büyük önem arz eden bir diğer mineral – vitamin grubu üyesi ise sülfürdür. Daha çok soğan ve sarımsakta bulunan sülfür bağışıklık sistemi için çok önem taşır. Yüksek konsantrasyonda kükürt içeren besinler bağışıklık artması ve güçlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu dönemde sarımsak ve soğan sofralardan eksik edilmemeli, yemeklerin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Zencefil ise birçok insanın hasta olduğu zaman kullandığı bir besindir, özellikle iltihaplara karşı etkisi büyüktür. Bizlere bu pandemi sürecini getiren virüsün ilk olarak yöneldiği yerlerden biri olan boğaz ve ardından gelen boğaz ağrısı, boğaz enfeksiyon ile savaşan en güçlü besin zencefildir. Zencefilin yıllar boyunca özü çıkartılarak veya yemeklere eklenerek boğaz enfeksiyonlarına iyi geldiği bilinmektedir
Son olarak probiyotik ve prebiyotiklerinde bu süreçte bağışıklık sistemini uyararak vücudun virüslere karşı savaşında katkısı büyüktür. Bu konuda en büyük yardımcımız yoğurt devreye giriyor, ancak yoğurt tercih ederken şeker, meyve veya bal içermeyen, sade ve katkı maddesiz yoğurtlar tercih edilmelidir. Bunun yanında kefirde probiyotik yönünden zengin bir süt grubu ürünüdür. Özellikle evde yapılan, içerisine konulan probiyotik miktarını kendi ayarlayabildiğimiz kefirlerin tüketimi de bu süreç içerisinde oldukça önemlidir.